Test yok ise hasta da yok...

Şu an itibarıyla kahvehane ve köy konağımız kapalı. Test yaptıran olmadığı için Korona virus köyümüze kadar geldi mi, gelmedi mi bilmiyoruz.

24 Mart salı günü sabah köye gelen Jandarma 65 yaş üstü insanların sokağa çıkmaması için uyarıda bulundu.
Jandarma köyden çıkar çıkmaz herkes traktörüne, patpatına binip bağın yolunu tuttu.
Çiftci'yiz, mecburuz. Ne demiş Atalarımız: Mart da bağını budamayan, nisanda çıra yakarak budar.
(Mart ayında yetiştirilemezse, nisan ayında gece çıra ışığında yapılmaya değecek kadar önemlidir)

Köydeki durum biraz Ramazan ayını andırıyor. Kahvehaneler kapalı, insanlar sessiz, dermansız.
Gördüğüm kadarı ile insanlar pek ciddiye almıyor.
Ürgüp de hastalığın olduğu söyleniyor. Söz dinlemeyip evden çıkan birkaç aksi ihtiyara da zabıtanın 400 lira ceza yazdığını duyduk.
Biz de iş den geldikten sonra birkaç kafadar köy konağının önünde buluşup, doğrudan temas olmaksızın ve aramızda bir buçuk metre mesafeyi koruyarak, çay, kahvesiz muhabbetimizi yapıyoruz.

Muhtarlık tarafından alınabilecek önlemler:
Korona virüs ve salgın hastalıklara karşı köy halkının sağlığını korumak amacıyla cami, kahvehane ve tuvaletlerde dezenfektan çalışması yapmak.
Dışarıdan köye gelebilecek, seyyar satıcılar, hurdacılar, dilenci vb. hakkında önlem almak.

Aklıma 1970 li yıllarındaki kolera salgını geldi. Öğretmenlerimiz aman içtiğiniz suya dikkat edin diye uyarırlardı.
Bazen bunun küresel bir oyun olduğunu düşünüyorum. Vahşi kapitalizmin para için yapmayacağı şey yok.
Öbür taraftan insanlığın bu kadar çıldırmış olduğunu da ihtimal vermek istemiyorum.
Umarım, sıcakların artmasıyla bu meret virüs gücünü kaybeder. Bu belirsiz günler geride kalıp, insanlar işine gücüne bakar.

Ad Soyad(*) Mail Telefon Mesajınız(*) IP Adresiniz 18.117.174.43

Güvenlik kodu