Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
BARIŞ MANÇO
Kiminin çocukluğudur, kiminin gençliği. Kiminin ilk aşkıdır Barış Manço.
Hepimizin hayatına bir şekilde sızmıştır. Barış Manço bir insan değil, bir dönemdir.
Her insanın kendini iyi hissettiği, gülümseyerek andığı bir anıdır.
İnsanların hafızalarında güzelliklerle, mutlulukla, çocuklukla kodlanmıştır.
Barış Manço aslında biziz, hepimizin toplamı, bizden parçalarla oluşmuş bir sanatçı:
Barış Abi, Barış Amca, Barış Kardeş, Evladım Barış, Barış Oğlum…
“beş Akif- bir saat kulesi, iki kule-bir fatih, beş fatih-bir Mevlana, iki Mevlana-bir Sinan”…
Çağımızın en büyük modern ozanını dinlemek yetmez, anlayacaksın.
Eşeğinden, ayısına, sebzesinden, bitkisine verdiği öğütleri..
Şarkılarında gizlediği sır'ı gizemi çözeceksin.
Bak, 3 yıl kaldı, çözebildin mi?
1975 de yazdığı "2023 Kayaların Oğlu"
Kolay değil, Kayaların Oğlu olmak!
Kuzeyden esen rüzgarı, güneyden gelen kavurucu sıcağı bileceksin.
İlk kez 1975 sonbaharında radyoda duydum "Dağlar Dağlar".
İlk duyuşta AŞK'tı bu. Hayran kalmıştım, sese, müziğe, tarza..
Bir ay sonra dedemle Kayseri'ye gittiğimizde bir kasetini aldım.
Dağlar Dağlar / İşte Hendek İşte Deve / Katip Arzuhalim /
Ölüm Allah'ın Emri / Gamzedeyim Deva Bulmam / Lambaya Püf De /
Kalk Gidelim Küheylan / Hey Koca Topçu.
Binboğa'nın Kızı.
Baba ocağından çıktım
Yıllar öncesi
Bir gün kader karşıma çıkardı seni.
Bir göründün bir yok oldun
Serap misali
Dere tepe demem güzel ararım seni
Kurda kuşa akıl sordum
Dediler "Vazgeç."
Binboğa'nın kızıdır o
Sana ne gerek.
Evde Radyo, Teyp, Plak çalar var. 24 saat çalıp dinlesem usanmam.
Yalnız kaldığımda yukarı odaya çıkıyor, son ses, elimde hayali gitar, gözlerim kapalı transa geçip uçuyorum.
Dedemin plakları,kasetleri var ama beni sarmıyor. Varsa Barış yoksa Manço.
Dedemde okuma yazma yok. En sevdiği konuşmak.
Mektup niyetine önlü arkalı kaset doldurup gelenle, gidenle Almanya'ya babama amcama gönderiyor.
Temmuz 1976 da yine böyle bir kaset doldurmuş. "Gel sen de anana babana selam gönder" dedi.
İyi de dede sendeki kabiliyet bizde ne arasın. Konuşmaya başladı mı kasetin bir yüzünü dolduruyor.
Konuşurken aynı zamanda kafasında iki üç türkü besteleyip onu da söylüyor.
(Bu kasetlerden iki tanesi elimde. Bazen efkar basınca, alırım bdr, takarım kulaklığı, dalarım uzaklara)
Söyleyeceklerimi kağıda yazayım geliyorum dedim. Yazdık ezberledik.
Düğmeye bastı "başla" dedi. Sevgili anneciğim babacığım... Ama güzel konuştum :)
Geri sardırdı dinledik. Benim ses den sonra.. Aslıhan derler güzelin adını duydum breh breh
Gül yüzünü görmeye geldim..
Saddam'ın Scud füzesi kafama çarpsa bu kadar tesir etmezdi.
Resmen benim Barış Manço kasetimi kullanmış.
"Dedeee" dedim, arkasını getiremedim. Gözlerim doldu. "Hastasıyız Dedeee" diyemedim.
Küstüm. Dedemde çok üzüldü. Bakmış dandik bir şey kullanmış.
Üzülme daha iyisini alırız diye gönlümü aldı.
Bir ay sonra ağustos sonu Kayseri'de satılmak üzere 30 kasa üzüm tutup kamyona yükledik.
Gece kalkıp gideceğiz. Köyden her gün bir, iki kamyon üzüm gidiyor Kayseri'ye.
Akşamdan dedemin tansiyonu çıktı.
"Oğlum ben keyifsizim, sen git, üzümleri komisyoncu Aksalur'lu Yüzbaşı var oraya yık selamımı söyle, onlar satar sana parasını verir" dedi.
Sabah erkenden Kayseri sebze hal'ine vardık. Kasaları Yüzbaşının oraya indirdim. O zamanlar kasalarda büyük 20,25 kilo.
Yüzbaşı'ya dedemin selamını söyledim "Tamam sen git dolaş öğlene doğru gel" dedi.
Bir çorba içip biraz dolaştıktan sonra saat 9 da vardım.
Üzümler satılmış. Parasını hesaplayıp verdiler, 1800 lira.
Gördüğüm ilk plakçıda daldım içeri.
"Abi, Barış Manço'nun ne kadar plağı kaseti varsa ver" dedim.
15 kaset 7 plak koydu tezgahın üstüne. Hepsini aldım. "Bu tarz seviyorsan bak bunlarda var" dedi.
Cem Karaca, Erkin Koray, Edip Akbayram, Ersen ve Dadaşlar. İkişer tanede onlardan aldım.
Başka ihtiyaçlarımı, evede pstırma sucuk aldım.
Gezdik tozduk, yedik içtik para bitti. Akşam köye döndük.
"Ne yaptın" dedi dedem. "Sattım dede, bir tek kamyon parası (taşıma ücreti) kaldı, onu da sen vereceksin" dedim.
"La oğlum sen de parayı hiç sevmiyorsun, adam acıcık olsun bari sever" dedi ve kamyon parasını cebinden verdi iyi mi.
Kasetleri plakları serdim odaya kendi sanat eserim gibi bakıyorum.
Bazı kasetlerde resim ayrı fakat içerik aynı, hepsinden ikişer üçer tane. Olsun en azından yedeğimiz var
Hayali gitarı çok güzel çalıyordum fakat Öğretmen okuluna başlayınca gördüm ki yetenek sıfır.
Yok yok sıfırın altında, Mandolinde 5 nota'yı peş peşe çalmak için 5 dakikaya ihtiyacım var.
Müzik: Dört buçuktan beş, sınıfı zor geçiyoruz.
Almanya'ya geldikten sonra 80'li yıllarda Orhan, Ferdi, Müslüm, Hakkı Bulut dinlesek de Kalbimizin baş köşesinde her zaman Barış Manço olmuştur.
Tarihini hatırlamıyorum, galiba vefat etmeden 6 ay veya 1 yıl kadar önce Ali Kırca'nın sunduğu "Siyaset Meydanı" programında Barış Manço şöyle bir şey demişti.
"Tarihi dönemeçlere dikkat edin, hep halka yeni bir müzik türü empoze edilir. 1950'de çok partili demokrasiye geçişte Türküler, 27 Mayıs 60 dan sonra Aranjman, 12 Mart 71 muhtırası sonrası Anadolu Pop-Rock,
12 Eylül 80 ihtilali sonrası Arabesk, özel televizyonların gelmesiyle önce cıvıl cıvıl sonra vıcık vıcık bir dönem, 28 Şubat 98 sonrası tekrar türkülerimiz revaçta".
Bizim kısmetimizde Anadolu Rock düşmüştü. Sizi bilmem am ben çok mutluyum.
1982 yılında Almanya'nın en sevilen şovmeni Alfred Biolek "Bio's Bahnhof" (Bionun İstasyonu) isimli sohbet programına Türk seyircilerine sürpriz olarak Cumhuriyet bayramı dolasıyla Barış Manço'yu davet ettiğini anons etmişti. Henüz özel televizyonların olmadığı Alman devlet televizyonu birinci kanalı ARD akşam en çok izlenildiği zaman diliminde (PR-Primetime).
Kalbim küt küt atıyor, o günü iple çekiyorum.
28 Ekim 1982 perşembe saat 21:00.
BARIŞ MANÇO VE KURTALAN EKSPRES
Allah'ına kurban, Kaftanı, kemeri, yüzükleri ile sahneye bir çıkışı vardı..
5 dakikalık sohbetten sonra sahneye gelen trenin vagonuna çıkıp, başladılar.
Nazo gelin ayağına takar.. HAL HAL..
Onur, gurur, Türklük şuuru tavan yapmış.. O duyguları kelimelere dökemem.
1 Şubat 1999,
35 yaşındaki bir adam nemli gözlerle mırıldanıyordu..
Güz yağmurlarıyla, bir gün göçtün gittin
İnanamadık, Gülpembe
Bizim iller sessiz
Bizim iller sensiz
Olamadı, Gülpembe
Dudağımda son bir türkü, Gülpembe
Hala hep seni söyler, seni çağırır Gülpembe
Bu dünyadan bir TOSUN YUSUF MEHMET BARIŞ MANÇO (2.1.1943 - 1.2.199) gelip geçti.